2 Mayıs 2024 Perşembe

 _*KISSADAN HİSSE*

🌾 _Bir kadın, oğlunun namazlarını düzenli bir şekilde ve camide kılması için onu teşvik ediyor, bunun için Allah'ın vereceği ecirden söz ediyor, elinden gelen gayreti gösteriyordu. *Ancak çocuk bir türlü annesinin istediğini yapmıyor, tembellik gösteriyordu.*_ 

🌾 _Nihâyet gün oldu çocuk otuz yaşına geldi ve evlendi. *Evliliğin üzerinden bir ay bile geçmeden bu şahıs, eşinin de teşvikiyle namazlarını düzenli olarak camide kılmaya başladı.*_

🌾 _Çocuğunun namazlarını camide düzenli olarak kıldığını gören annesi gelinine şöyle dedi: *"Seni tebrik ederim. Benim otuz yıldır başaramadığımı sen bir ayda başardın. Senin sayende oğlum artık namazlarını düzenli olarak camide kılıyor."*_

🌾 _Yeni gelin, kadına şöyle dedi: *"Anneciğim, taş ve hazinenin hikâyesini biliyor musun?*_ 

🌾 _Bir zamanlar bir mahallede yolun orta yerinde kocaman bir kaya dururmuş, gelip geçenleri rahatsız edermiş. O mahallede oturanlardan biri günün birinde *"bu kayayı buradan kaldırıp insanları rahatlatacağım"* demiş ve eline kazmasını alarak kayaya darbeler indirmeye başlamış. *Kayaya doksan dokuz darbe indirdiği halde kaya kırılmamış.*_

🌾 _Adam yorulunca dinlenmek üzere oturmuş. *O sırada oradan geçmekte olan biri*; ver birkaç darbe de ben vurayım, diyerek elinden kazmayı almış. *Bir darbe indirmiş ki kaya parçalanmış.* Kayanın içinden hazine dolu bir küp çıkmış. *Son darbeyi indiren adam "kaya benim darbemle parçalandı, bu küpün içindekiler tamamen bana aittir"* demiş._ 

🌾 _İlk darbeleri vuran adam "benim de bu hazinede payım var" demiş. Sonunda mahkemeye gitmişler. *Kadı olayı dinledikten sonra "bu hazinenin yüzde doksan dokuzu, kayaya doksan dokuz darbe indiren ilk şahsa aittir, yüzde biri de son darbeyi indiren şahsa aittir" demiş.* Son darbeyi indiren şahıs "ama kayayı ben kırdım, ben olmasam kırılmayacaktı" deyince hâkim ona *"diğer şahıs doksan dokuz darbe vurmasaydı o kaya senin bir darbenle kırılacak mıydı?"* demiş._

🌾 _Gelin bu hikâyeyi kaynanasına  anlattıktan sonra: şöyle demiş: *"Anneciğim, ben işte o son darbeyi indiren kişiyim. Hazineyi ben buldum ama senin doksan dokuz darben olmasa bu kaya kırılmazdı. Senin otuz yıllık emek ve ısrarın olmasaydı benim otuz günlük söylememle oğlun namaza başlamazdı."*_

_Benim bu hikâyeden çıkarılacak bazı ibretli sonuçlar ise şunlar:_

1️⃣ _Emek vermeksizin hiçbir şey olmuyor. Bizim *"bir anda oldu"* dediğimiz şeylerin ardında kim bilir görünmeyen ne emek ve gayretler vardır._

2️⃣ _Çabalarımızın sonuçlarını hemen alamayabiliriz. *Bizim başlattığımız bir teşebbüs başkalarının katkılarıyla sonuçlanabilir.* Onlar bizim emek ve gayretlerimizin farkında olmasalar da Allah bunları bilir. Hiçbir şey boşa gitmez. Şadırvanlardaki musluklardan akan damlaların yıllar içinde mermerleri oyması gibi bizim emeklerimiz de sonradan etkisini gösterebilir._

3️⃣ _*Bizler iyi bildiğimiz şeyleri yapmaktan, söylemekten, teşvik etmekten asla vazgeçmemeliyiz.* Karşı tarafın bundan etkilenmiyor gibi görünmesi bizi aldatmamalıdır._

4️⃣ _Bir konuda bizim teşebbüslerimiz sonucunda bir başarı gerçekleştiğinde bu başarının gerisinde bizim dışımızda başka emek sahiplerinin olabileceğini asla unutmamalı, bütün başarıyı kendimize yüklememeli, vefalı davranmalıyız._ 

5️⃣ _*Bizler bugün bir ağaçtan meyve toplayıp yiyorsak bu, dün o ağacı diken şahsın emekleri sayesindedir.* Bugün bizim diktiğimiz ağaçların meyvelerini biz yiyemesek de bizim çocuklarımız ve başkaları mutlaka yiyecektir._

_*Rabbimiz hayırlar için emek sarfetmeyi, başkalarının gayret ve emeklerini takdir etmeyi bizlere nasip eylesin.*_



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cinsel performans ve bel soğukluğu için Osmanlı ocakları kullanmış bu tarifi:

Keçiboynuzu tozu, çakşır Kökü tozu, üzüm çekirdeği tozu, çörek otu tozu, zulumba Kökü tozu, meyan kökü tozu, andız Kökü tozu, havlıcan tozu,...