"Kıyamet alâmetleri bir ipe dizilmiş tesbih taneleri gibidir. İp bir kere koptu mu hepsi peş peşe zuhur eder." H.Ş
2 Ekim 2025 Perşembe
KUR’ÂN-I KERÎM’DE TÂLÛT VE CÂLÛT’UN KISSASI -2 İsrâîloğulları, Tâlût’un emri altında cihada çıkmak için hazırlandılar. Kalabalık bir ordu hâlinde pek sıcak bir mevsimde yola çıktılar. Yolda susuzluk bastırınca, Tâlût’tan su istediler. O da dedi ki: “İtâatkâr olanlarınızı, isyankâr olanlarınızdan ayırmak için, Allah, sizi bir nehirle imtihan edecektir. Kim ondan içerse benden değildir, kim de ondan tatmazsa işte o, bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan müstesnâ!” O nehre vardıklarında, ordunun pek azı (üçyüz on üç zât) hâriç tamamı o sudan emredilenden fazla içtiler. Nehri geçtiklerinde o sudan içenler “Bugün bizim Câlût ve ordusuna karşı tâkatimiz yoktur.” dediler. Ancak Allâh’ın yardımına güvenen hakiki iman sahipleri ise “Nice az topluluklar vardır ki Allâh’ın izni ile sayıca çok topluluğa galebe çalmışlardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.” dediler. Tâlût, bu kişilerle Câlût ordusuna karşı çıktı ve, “Ey Rabb’imiz! Üzerimize sabır yağdır ve ayaklarımıza sebat ver. Bizi, bu kâfir kavme karşı muzaffer eyle!” diye dua ettiler. Nihâyet Allâh’ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Bu ordu içinde bulunan Dâvûd aleyhisselâm, (müşriklerin hükümdarı olan) Câlût’u öldürdü. Hz. Allâh, ona hem mülk hem de peygamberlik verdi. İsrâîloğulları, onun idâresi altında bir araya gelip kuvvetlendiler. Bu kıssada birçok ibret vardır: Hz. Allâh’ın, Tâlût’un ordusunu imtihan ettiği nehirden, izin verilen bir avuçtan fazlasını içmeyenlere, bu bir avuç su kâfi gelmişti. Ona kanaat etmeyenlerin ise içtikleri ancak susuzluklarını artırdı, içtikçe içtiler öyle ki artık ilerlemeye güç yetiremediler. Dünyanın hâli de bu nehir gibidir. Âhiret yolculuğundaki kimse, bu dünyadan kendisine helâl kılınana kanaat eder, az ile yetinirse bu, ona yeter. Kim de açgözlü davranır, dünyaya dalarsa bu, onun ancak açgözlülüğünü artırır; gözü hiç doymaz. Akıllı kimse, nefsini, sırf dünyalık peşinde tüketmez. Zira rızık, herkes için ezelde takdir olunmuştur. Nitekim Allâhü Teâlâ, Dâvûd (a.s.)’a buyurmuştur ki: “Ey Dâvûd, sen bir şeyler arzu edersin, ben de takdir ederim. Eğer benim takdir ettiğime razı olup kanaat edersen, istediğin her husûsta sana kâfi gelirim. Eğer takdir ettiğime razı olmazsan, kendi arzularının peşinde nefsini tüketirsin de nihayetinde eline geçen yine benim takdir ettiğim olur.” 2 Ekim 2025 Per �Fazilet Takvimi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-Nefes darlığı için -Basur için
- Nefes darlığı için Muşmula yaprağı çay gibi içilir Hatta yüksek tansiyonu gidermek ve tansiyonu dengelemek için her ay 9 gün boyunca ça...
-
“Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâze'lcelâli ve'l-ikrâm“ Sözünü her namaz bitiminde selam son...
-
*SEHERLERDE UYANIK OLMANIN SIRRI, CENAB-I HAK KİMDEN RAZIDIR!* "Bir İnsan Cenab-ı Hakk’ın kendisini sevdiğini nasıl bilir? Seher vaki...
-
ŞEYTANIN, EVLÂTLARIMIZA ORTAK OLMA MESELESİ Bil ki; • Evlâdına lânet ve beddua ederek şeytana ruhsat verirsen, • Ensest (aile içi-haram) ...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder