Efendi Hazretleriyle (K.S.) alakalı bir hatıranızı anlatır mısınız?
KEMAL SEZGİN: fendi Hazretleri (K.S.) hakkında hatıralarım pek çok. Bir tanesini anlatayım.
Önce de bahsettiğim gibi dedem Fevzi Bey, emekli binbaşı idi. Ben de bir zamanlar onun yanında kalıyordum. Dedem, çok sade bir hayat yaşarlardı. Hatta bir odası vardı. Orada devamlı ibadet, zikir ve fikirle meşgul olurdu. Odasında bazı kere kilim veya halının üzerinde yatardı. Odası öyle pek muntazam da değildi. Bir gün Efendi Hazretleri (K.S.) yine dedemin evine teşrif ettiler. Biz de oradaydık. Efendi Hazretleri
(K.S.)
“Oh maşallah! Odan ne kadar güzel çok süslü!” diye dedeme iltifatta bulundular. Biz şaşırdık, oda o kadar güzel ve süslü değildi. Neden böyle dedi diye sözündeki inceliği anlayamamıştık.
Efendi Hazretleri (K.S.) gittikten sonra dedeme sorduk, dedem dedi ki;
“Evladım Efendi Hazretleri odanın zahiri görünüşünden bahsetmedi. O, içerisinde zikir ve ibadet yapıldığı için manen süslü olduğunu gördü de onun için böyle buyurdu.” Öyledir ibadet yapılan yerler manen çok güzeldir ve çok süslüdür. Ama onu kalb gözü açık olanlar görür ve bilir.
Bir gün yine dedem bana şöyle bir hatırasını anlattı: Efendi Hazretleri (K.S.) İstanbul’un çeşitli camilerinde ve bu meyanda Üsküdar’da vaaz ediyordu. Üsküdar’da Aziz Mahmud-i Hudai Camii vardır.
Bir gün Efendi Hazretleri (K.S.) o cami’de vaaz vermişler. Vaazdan sonra cemaat çıkıp gider ve bir o imamla, bir de dedem kalır. Dedem, o imam ve Efendi Hazretleri (K.S.) Aziz Mahmud-i Hudai’yi ziyarete gitmişler. Efendi Hazretleri (K.S.) türbenin bir tarafında bir müddet murakabede kaldıktan sonra dedemle imam da arkada bekliyorlarmış.
Dedem diyor ki:
Efendi Hazretleri (K.S.) uzun müddet murakabede kaldıktan sonra bize döndü ve imama söyle dedi:
Aziz Mahmud-i Hudai Hazretleri buyuruyor ki:
“Sen zaman zaman imamlığı başkasına bırakıyorsun? Biz onu buraya seçtik de getirdik, İmamlığı başkalarına bırakmasın! Bir mazaret dolayısıyla namazı başkasına bırakırsa o namazın parasını namazı kıldırana vermesi lazım. Veya helalleşmesi gerekir aksi halde kıldırmadığı namazlardan dolayı alacağı para ona haram olur. Haram para yiyen imamı da biz burada bırakmayız. Biz onu seçtik de getirdik. Söyle de dikkat etsin...”
Bunları duyan imam efendi hüngür hüngür ağlamaya başlıyor ve Efendi Hazretlerinin ellerine, ayaklarına kapanıyor. Böyle daha birçok hatıraları vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder