Kimseyi kırmamak için; verdiğin onca mücadeleden sonra bile hala vefasızlık ve nankörlük görüyorsan, yanlış insanlara değer veriyorsun demektir.
İnsanlara aynı iyiliği düzenli yapınca, artık senin görevin zannediyorlar.
Merhamet değil; menfaat üzerine kurulduğundan beri ilişkiler, birbirini sırtından vuran ne çok insan var!
نNankörlük üzerine kitap yazılmaya kalkınsa zannederim bir kütüphane dolusu kitap olur.Nankör kişiler ne acı ki tarihten yada daha evvel ki ettikleri nankörlükler den ders alamayacak kadar zannederim cahiller ya da gözlerine,gönüllerine perde inmiş.Her nankör kişi yaptığının acı geri dönüşü olacağını düşünse keşke.Neyse Allah İslah etsin İŞTE TAKVA SAHİBİ BUDUR
Ebu Hüreyre’ye (radıyallahu anh) takvanın ne olduğu sorulunca şöyle demiştir: “Sen hiç dikenli bir yoldan geçtin mi?” Adam: “Evet, geçtim.” Hz. Ebu Hureyre: “Peki, oradan geçerken ne yaptın?” Adam: “Yolda bir diken görünce sakındım ya da yolumu değiştirdim. Ya da üzerinden atladım.” Bu sözler üzerine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh şöyle dedi: “İşte takva budur.”
İbn Abbas (radıyallahu anh) şöyle buyurmuştur: “Takva sahipleri, nefsin arzularını terk ederek Allah’ın azabından sakınan ve Allah katından gelenleri tasdik eden, O’nun rahmetini uman kimselerdir.” Ömer b. Abdülaziz (rahmetullahi aleyh) de şöyle demiştir: “Takva gündüzleri oruç tutup geceleri de ibadetle geçirip, bunun dışında kalan her şeye karışmak demek değildir. Allah Tealâ’ya karşı gerçek manada takva sahibi olmak demek, Allah’ın haram kıldıklarını terk etmek, farz kıldıklarını yerine getirmektir."İktibas"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder