Cehennemin tabakaları şöyle tasnif edilmiştir:
1. Cehennem. Cehennem tabakalarına ait yedili tasnif sisteminde azabı en hafif olan en üst tabakadır. 2. Cahîm. “Kat kat yanan, alevi ve ısı derecesi yüksek ateş.” anlamında olup, yirmi altı âyette ve bazı hadislerde geçer. Kur’an’da daha çok cehennem yerine, birkaç âyette de “tutuşturulan yakıcı ateş” anlamında kullanılmıştır. 3. Hâviye. “Yukarıdan aşağıya düşmek” anlamındaki hüviy kökünden isim olan hâviye “uçurum, derin çukur” mânasına gelir. Kur’an’da sadece bir yerde zikredilmiş ve aynı yerde “harareti yüksek ateş” diye de tefsir edilmiştir (el-Karia, 101/9-11). Hâviye cehennemin adı olarak bir hadiste de geçmektedir (Nesâî, “Cenâiz”, 9). 4. Hutame. “Kırmak, ufalayıp tahrip etmek” anlamındaki hatm kökünden mübalağa ifade eden bir sıfat olup Kur’an’da yer aldığı bir tek sûrede, “Allah’ın yüreklere kadar tırmanan tutuşturulmuş ateşi” diye açıklanmıştır (el-Hümeze, 104/4-7). Hutame cehennemin bütününe ait bir isim olabileceği gibi, belli bir kısmını ifade etmek üzere de kullanılmış olabilir. Kelimenin sözlük anlamı ile Kur’an’daki açıklaması arasında tam bir uygunluk vardır. Zira tutuşturulmuş şiddetli ateş karşılaştığı her şeyi yakıp tahrip eder ve onun en iç kısmına kadar işler. Âhiretteki cezayı ve dolayısıyla cehennem ateşini maddî değil de mânevî olarak kabul edenler hutamenin âyetteki izahına dayanarak “kalpleri saran ateşli kaygı” şeklinde bir yorum getirirler. Ancak cehennem azabıyla ilgili âyetlerin bütününe bakıldığında, böyle bir yorumu doğru bulmak mümkün görünmemektedir. 5. Lezâ. “Hâlis ateş” anlamına gelen kelime Kur’an’da bir yerde geçmekte ve “bedenin uç organlarını söküp koparan” diye nitelendirilmektedir (el-Meâric, 70/15-16). 6. Saîr. “Tutuşturmak, alevlendirmek” anlamındaki sa‘r kökünden sıfat olup Kur’ân-ı Kerîm’de biri fiil şeklinde olmak üzere on yedi âyette yer alır. Saîr, Kur’an’da çoğunlukla cehennemin bir adı olarak, bazan da “tutuşturulmuş, alevli ateş” mânasında kullanılmıştır. Aynı kullanılış hadislerde de mevcuttur (Wensinck, Mu'cem, “saîr” md.). 7. Sakar. “Şiddetli bir ısı ile yakıp kavurmak” anlamındaki sakr kökünden isimdir. Dört âyette cehennem kelimesi yerine kullanılmış, bunlardan Müddessir sûresinde (74/28-29), “yaktığı şeyi tüketircesine tahrip etmekle birlikte sönmeyip yakmaya devam eden ve insanın derisini kavuran” şeklinde nitelendirilmiştir. Kurtubî’ye göre sakar kemiği değil eti yakıp tahrip eder (et-Tezkire, s. 448). Bu yorum kelimenin sözlük anlamına ve Kur’an’daki kullanımına da uygun düşmektedir."Kıyamet alâmetleri bir ipe dizilmiş tesbih taneleri gibidir. İp bir kere koptu mu hepsi peş peşe zuhur eder." H.Ş
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
“Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâze'lcelâli ve'l-ikrâm“ Sözünü her namaz bitiminde selam son...
-
*SEHERLERDE UYANIK OLMANIN SIRRI, CENAB-I HAK KİMDEN RAZIDIR!* "Bir İnsan Cenab-ı Hakk’ın kendisini sevdiğini nasıl bilir? Seher vaki...
-
Bor Mucizesi dr.ceylan kayalı teşekkür ederim BOR 1.*Boraks/Borik Asit Kullanım Tarifi:* (Ne İçin Kullanılır, Nasıl Kullanılır.) 💡 _(Bura...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder