"Kıyamet alâmetleri bir ipe dizilmiş tesbih taneleri gibidir. İp bir kere koptu mu hepsi peş peşe zuhur eder." H.Ş
28 Nisan 2024 Pazar
MUS’AB BİN UMEYR’İN (R.A.) ŞEHİT OLUŞU Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretlerinin 3. yılında, yapılan Uhud Harbi’nde, İslâm sancağını Hz. Mus’ab (r.a.) taşıyordu. Okçuların yerlerinden ayrılması üzerine, düşman şiddetli bir hücum ile İslâm askerini arkadan vurdu ve bütün kuvvetleriyle Resûlullâh’a doğru hücum ettiler. Ashâb-ı Kirâm şiddetle çarpıştı. Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübarek dişi şehit oldu ve mübarek yüzü yaralandı. Mus’ab (r.a.) elinde sancağıyla Peygamber Efendimizi (s.a.v.) müdafaa ve mücadeleye devam etti. Bu esnâda İbn-i Kamie, onun sağ koluna vurup kesti. Mus’ab (r.a.) sancağı sol eline aldı ve düşürmemek için üzerine eğildi. İbn-i Kamie bu defa sol kolunu da kesti. Sonra Mus’ab (r.a.) sancağı, kesik kollarıyla tutup göğsüne yasladı. İbn-i Kamie, üçüncü defa mızrağıyla saldırdı ve onu şehit etti. Hz. Mus’ab şehit olunca sancağı, onun sûretinde bir melek aldı. Resûlullah (s.a.v.) “İleri ey Mus’ab, ileri!..” diyordu. Melek, Resûlullâh’a dönüp ‘Ben, Mus’ab değilim!..’ deyince Resûlullah (s.a.v.) sancağı alıp Ali bin Ebû Tâlib’e (r.a.) verdi. Harpten sonra Resûlullah (s.a.v.) yüzünde bir üzüntü ile Hazret-i Mus’ab’ın (r.a.) yanına geldi. Sonra, Uhud şehitleri hakkında: “Müminlerden bir kısım erler vardır ki, Allâh’a verdikleri ahde sadâkat gösterdiler. Onlardan kimisi adağını ödedi (şehit oldu) ve kimisi de adağı(nı yerine getirmek, şehit olmak) için bekliyor. Hiçbir şekilde (sözlerini, hak yolundaki azim ve gayretlerini) değiştirmemişlerdir.” meâlindeki, Ahzâb Sûresi’nin 23. âyetini okuyup “Allâh’ın resûlü, kıyamet günü Allah katında sizin şehit olduğunuza şâhitlik edecektir. Ey insanlar! Bunları (Uhud şehitlerini) ziyaret ediniz ve onlara selâm veriniz. Nefsim, kudretinde olan Allâh’a yemin ederim ki, kıyamete kadar bu şehitlere selâm veren kimselere, onlar da muhakkak selâm verirler.” buyurdular. Habbâb bin Eret (r.a.) dedi ki: Şehit olduğunda kırk yaşlarında olan Mus’ab bin Umeyr (r.a.), geride bir parça elbisesinden başka hiçbir şey bırakmamıştı. Kefenlemek için elbisesini başına örttüğümüzde ayakları açık kalıyor, ayaklarını örttüğümüzde başı açılıyordu. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Elbisesiyle başını örtün, ayaklarını da ızhır otu ile örtün.” (Radıyallâhü anhüm) (Hayat Rehberi) قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَتَقَارَبَ الزَّمَانُ فَتَكُونُ السَّنَةُ كَالشَّهْرِ وَالشَّهْرُ كَالْجُمُعَةِ وَتَكُونُ الْجُمُعَةُ كَالْيَوْمِ وَيَكُونُ الْيَوْمُ كَالسَّاعَةِ وَتَكُونُ السَّاعَةُ كَالضَّرْمَةِ بِالنَّارِ. (ت) Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “(Zamanın bereketi azalıp) Sene ay kadar, ay hafta kadar, hafta gün kadar, gün saat kadar ve saat de kuru otun ateşte yanması kadar kısalmadıkça kıyamet kopmayacaktır.” (Sünen-i Tirmizî)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
🌿✨ Bademcik ve Boğaz Enfeksiyonlarına Karşı Şifalı Adaçayı & Ebegümeci Gargarası! ✨🌿 🫖 Bademcik iltihabı 🤒 ve farenjitle boğuşuyors...
-
“Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâze'lcelâli ve'l-ikrâm“ Sözünü her namaz bitiminde selam son...
-
*SEHERLERDE UYANIK OLMANIN SIRRI, CENAB-I HAK KİMDEN RAZIDIR!* "Bir İnsan Cenab-ı Hakk’ın kendisini sevdiğini nasıl bilir? Seher vaki...
-
ŞEYTANIN, EVLÂTLARIMIZA ORTAK OLMA MESELESİ Bil ki; • Evlâdına lânet ve beddua ederek şeytana ruhsat verirsen, • Ensest (aile içi-haram) ...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder