10 Nisan 2024 Çarşamba

Adam koca bir danayı kurban kesti ve büyük bir ateş yaktı, kızına dedi ki: '' Kızım, sevdiklerimizi ve komşularımızı çağır ve gelip bizimle oturup et yesinler ..." Kızı bağırdı: ′′ Evimizde yangın çıktı yetişin ahali Evimizdeki bu yangını söndürmemize yardım edin!". Birkaç dakika içinde bunu duyan bir grup insan yangın söndürmek için yardım etmeye koşup evlerine geldiler. Diğer komşular akrabalar bu feryadı duymamış gibi davrandılar feryada kulak tıkadılar. Yardıma gelenler Kurban kesen ailenin kurban etinden yiyip içtiler karınlarını doyurdular giderken de ellerine birer parça et verildi. Baba şaşkındı kızına döndü ve dedi ki: '' Kızım Gelen insanlar, tanımam, daha önce hiç görmedim, Kızım yangın var dedin bağırdın peki sevdiklerimiz, dostlarımız ve meslektaşlarımız nerede?". Kızı gözleri dolu dolu dedi ki: '' Evimizdeki yangını söndürmeye yardım etmeye gelmeyenler bizi yangına terk ederler Bizim dostumuz arkadaşımız aile akrabamız değillermiş demek ki dedi. Komşu olup dost akraba olmayı dostluk yapmayı Cömertliği ve misafirperverliği hak edenler bunlarmış demek ki baba dedi". Sonuç: Bir felaket anında kim yanınızda değilse, ona dost, kardeş akraba aile demeyin... Çünkü bunlar, sizin yüzünüze gülen nezaketinizi, cömertliğinizi hak etmeyenlerdir Hal mesele budur işte..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Yâsîn Sûresi, Kur’ân’ın kalbidir.” buyurmuş ve bu sebeple bu sûre-i celîle “Kalbü’l-Kur’ân” diye de isimlendirilmiştir. Huccetü’l-İslâm İmâm Gazâlî (rah.) buyurmuştur ki: “Bu ismin verilmesindeki bir hikmet de şudur: Bu sûre-i celîlede haşir ve neşr, en belîğ ve en güzel surette beyan olunmuştur. Haşir ve neşre iman da imanın kalbi mesâbesindedir.” (Kıyamette bütün insanlar diriltildikten sonra amellerinin karşılıklarını görmeleri için mahşer yerine sevk edilerek toplanmalarına, haşir ve neşr denir.) Bu sûrenin, mevtâya (ölmüş kimseye) okunması hakkında emir dahi vârid olmuştur. Sevgili Resûl-i Ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz, “Onu (yani Yâsîn Sûresi’ni) mevtânızın yanında okuyun” buyurdular. Burada mevtâdan murat, ölmek üzere bulunanlardır da denilmiştir. Bir hadîs-i şerîfte de “Yâsîn, herhangi bir meyyitin başucunda okunursa elbette Allah, ona kolaylık verir.” buyurulmuştur. Bu sebeple kabir ziyaretlerinde de okunur. Diğer bir hadîs-i şerîfte, “Her kim anasının, babasının veyahut bunlardan birinin kabrini her cuma ziyaret eder de, yanlarında Yâsîn Sûresi’ni okursa her harfinin adedince ona mağfiret edilir.” Bu husûsta başka hadîs-i şerîfler de vardır: “Kur’ân-ı Kerîm’in kalbi de Yâsîn (Sûresi)dir. Kim onu, Allâhü Teâlâ’nın rızasını murat ederek okursa, Allâhü Teâlâ, onu mağfiret eder. Mevtânıza onu okuyun.” “Kim Allâhü Teâlâ’nın rızasını umarak geceleyin Yâsîn Sûresi’ni okursa o gecede, günahları bağışlanıp mağfiret olunur.” 2 Aralık 2025 Sal �Fazilet Takvimi

  YÂSÎN SÛRESİ OKUMANIN FAZİLETİ Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “Her şeyin bir kalbi vardır, Kur’ân-ı Ke...