Salihlerden biri anlatır: “Bir gece seher vakti, cadde kenarındaki odalardan birinde Taha suresini okuyordum. Sureyi okuyup bitirince uyku bastırdı ve uyuya kaldım. Rüyamda, elinde bir sayfa bulunan birinin gökten indiğini gördüm. Sayfayı önüme açtı, baktım Taha suresi yazılıydı. İnceledim bir kelime hariç her kelimenin altında on sevap yazılıydı. Bir kelimenin silinmiş olduğunu ve yerinin bol olduğunu gördüm. -Vallahi ben bu kelimeyi de okumuştum. Fakat bu kelimeye ne sevap verilmiş ne de yazılmış?! dedim. O şahıs bana şöyle dedi: -Doğru söylüyorsun! Sen o kelimeyi de okumuştun ve biz de onu yazmıştık. Fakat bize arştan “O kelimeyi silin, sevabını da kaldırın!” diye bir emir geldi, biz de onu sildik! Ben rüyamda ağlamaya başladım ve neden böyle yaptıklarını sordum, Cevaben: -Sen o kelimeyi okurken yoldan bir adam geçiyordu, o adama duyurmak için sesini yükseltmiştin ve bu yüzden o kelimenin sevabı gitti! dedi.” Amellerimiz yarın Cenab-ı Hakk'a arzedilince acaba bizim halimiz ne olacak? O zaman, bizim şu anda fark edemediğimiz nice kusur ve noksanlar ortaya çıkmayacak mı?Rabbim! Biz aciziz Biz yanlışa meyilliyiz Bizi, Sırat-ı müstakimden ayırma Bizi, Birkaç günlük ömrümüze aldanıpta, Senin huzurunda mahçup olanlardan eyleme ..Ya Rabbi kibire ucuba riyaya küfre düşmekten bizleri koru... 🤲🤲